Web 2.0 'ı ballandıra ballandıra bitiremediğimiz bir gerçek. Doğrusu bunu da hakediyor. Ancak hayatımıza getirdiği kolaylıklar dolaylı yoldan interneti bir çöplük haline getiriyor. Hiç kuşkusuz Web 2.0 ile web deneyimlerimiz köklü bir değişikliğe uğradı ve hiç olmadığımız kadar özgür olduk. İşte anahtar kelime olan özgürlük kavramı bizi hiç olmadığımız kadar spam siteler ile karşı karşıya getirdi. Benim dikkatinizi çekmek istediğim konu spam bloglar, diğer bir adıyla splog.
Splog kavramının hayatımıza girmesi çok eskiye dayanmıyor. Özellikle Blogger servisinin Google'a geçmesi ile gelişen servis, splog oluşturanlar için kaçırılmayacak bir fırsat haline geldi. Bedava barındırmanın yanında bedava alan adı yönlendirmesi de olunca tadından yenmeyecek kıvama geldi. Splog'lar o kadar hızlı yayılıyorlar ki yeni çıkmış bir dizinin arama motorlarında -özellikle Google- aranması üzerine resmi siteyi bulmak samanlıkta iğne aramak halini alıyor. Splog oluşturanlar genellikle arama motorlarında en çok aranan kelimeleri kullanıp, siteleri reklama boğuyorlar. Dahası buraya gelecek ziyaretçileri başka sitelere de yönlendirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu işi ciddiye alanlar iyi bir işçilik çıkartarak SEO canavarı splog'lar oluşturuyorlar. Splog içerikleri çoğunlukla çalıntı olur; zira onlarcasına baktığınızda farklı bir tasarıma sahip olsalar bile benzer içeriği görebilirsiniz. Hatta yanlış içerik bile bir virüs gibi yayılır.
Kişisel internet kullanımımda en çok TV dizilerinin splog'ları ile karşılaşıyorum. Tahmin edeceğiniz gibi arama motorlarında en çok aranan kelime gruplarından birini de TV dizileri oluşturuyor. Bunu fırsat bilen kişiler yaklaşık 1 dakika içinde Blogger üzerinde bir splog oluşturup, müşterilerini beklemeye koyuluyor. Tabi bu sırada boş durmayayıp arama motorları ve video yükleme sitelerini alt üst edip içerik topluyor! Gelin sizlere bariz bir örnek vererek bu konuya netlik getireyim.
Yaklaşık bir hafta önce Kanal D kanalında Yol Arkadaşım adında bir TV dizisi başladı. Bendeniz diziyi izledikten sonra merak ettiğim için sitesi var mı yok mu diye araştırmak istedim. Tabi her zaman ki gibi Google arama motorunu kullanarak dizinin adını yazdım ve araştırmaya başladım. Tam 10 sayfalık arama sonuçlarınının içinde resmi siteyi bulamayınca şaşırmadım doğrusu. Sırf Blogger üzerinde onlarca splog ile karşılaştım. Tabi arama motoruna yol arkadaşım resmi sitesi yazınca her şey değişiyor. Ancak kaç kişi resmi sitesi şeklinde arama yapıyor ki?
Aslında başka bir soru daha sormalıyız. Acaba internet kullanıcıları splog'lardan rahatsız mı? Çünkü bu tür dizi blogları bir çok kişi için can simiti görevini görüyor. Kaçırılan bölümler, son dedikodular, resimler, vs. anı anına paylaşılıyor ve ziyaretçi için cazip hale getiriliyor.
Splog'lar sadece TV dizilerinden oluşmuyor. Yüzlerce çeşidi var. Nedir? sorusunun sorulabileceği herşeyin olduğu blogları da unutmamak gerek. Daha geçenlerde bir blog ile karşılaştım. Nerdeyse 1000 tane yazı var ve hepsi "..... nedir?" şeklinde içerikten oluşuyor. Size bu blogu yazan kişi oturup bunları elle mi yazıyor :) Bazılarınız "bırak içerik yaygınlaşsın" diyebilir. Ancak orjinal içerik yerinde güzeldir, tıpkı dalındaki meyve gibi.
Microsoft Research takımının Mart 20'de yaptıkları Spam Double-Funnel: Connecting Web Spammers with Advertisers araştırması sonucunda blogspot.com alan adı altında barınan sitelerin %77 gibi büyük bir oranda spam olduğu sonucuna varılmış.
Grafikten de görülebileceği gibi blogspot.com alan adı altında yayın yapan 4 siteden 3'ü spam. Dahası 15 alan adının aritmetik ortalaması alındığında %85,4 gibi bir spam yüzdesi çıkıyor. Bu oran gerçekten düşündürücü.
Araştırmada ortaya çıkan diğer bir tablo da alan adı uzantılarının spam yüzdeleri.
Hiç kuşkusuz bilgiye hiç olmadığı kadar rahat ulaşıyoruz. Öyle ki sadece interneti kullanarak projeler, tezler yazıyoruz. Ancak bilgi havuzunun bu denli geniş ve korumasız olması aradığımız içeriği bulmamızı zorlaştırıyor. Bazen spam içerikli siteler yüzünden saatlerce doğru içeriğe ulaşmaya çalışıyoruz. Hatta en sonunda ulaştığımız bilginin doğruluğundan emin olmayıp vazgeçebiliyoruz.
Ne yazık ki bu güvensiz ortamın oluşmasına sebep olan ya da izin veren bizleriz. Arama motorlarını kullanma alışkanlıklarımız, içerik üretmek için verdiğimiz çaba, doğru ve emek verilen bilgiye gösterdiğimiz saygı... Bunlar ve daha fazlası dolaylı yoldan bu sektöre yol gösteriyor.
Web 2.0'ın hayatımıza getirdiği kolaylıkları ve avantajları gözardı etmek imkansız. Ancak kullanıcılar olarak dolaylı yoldan da olsa getirdiği dezavantajları bilmemiz gerek. Daha önceden de bedava alan adı ve barındırma sağlanıyordu. Ancak bunları kullanabilmek için bir site oluşturup yayınlamak gerekiyordu. Şimdiyse bir kaç dakikada mükemmel tasarımlarda sitelere sahip olabiliyoruz. İşte bu özgürlüğü hangi amaç doğrultusunda kullanacağımız tamamen bizim sorumluluğumuzda.
Splog kavramının hayatımıza girmesi çok eskiye dayanmıyor. Özellikle Blogger servisinin Google'a geçmesi ile gelişen servis, splog oluşturanlar için kaçırılmayacak bir fırsat haline geldi. Bedava barındırmanın yanında bedava alan adı yönlendirmesi de olunca tadından yenmeyecek kıvama geldi. Splog'lar o kadar hızlı yayılıyorlar ki yeni çıkmış bir dizinin arama motorlarında -özellikle Google- aranması üzerine resmi siteyi bulmak samanlıkta iğne aramak halini alıyor. Splog oluşturanlar genellikle arama motorlarında en çok aranan kelimeleri kullanıp, siteleri reklama boğuyorlar. Dahası buraya gelecek ziyaretçileri başka sitelere de yönlendirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu işi ciddiye alanlar iyi bir işçilik çıkartarak SEO canavarı splog'lar oluşturuyorlar. Splog içerikleri çoğunlukla çalıntı olur; zira onlarcasına baktığınızda farklı bir tasarıma sahip olsalar bile benzer içeriği görebilirsiniz. Hatta yanlış içerik bile bir virüs gibi yayılır.
Kişisel internet kullanımımda en çok TV dizilerinin splog'ları ile karşılaşıyorum. Tahmin edeceğiniz gibi arama motorlarında en çok aranan kelime gruplarından birini de TV dizileri oluşturuyor. Bunu fırsat bilen kişiler yaklaşık 1 dakika içinde Blogger üzerinde bir splog oluşturup, müşterilerini beklemeye koyuluyor. Tabi bu sırada boş durmayayıp arama motorları ve video yükleme sitelerini alt üst edip içerik topluyor! Gelin sizlere bariz bir örnek vererek bu konuya netlik getireyim.
Yaklaşık bir hafta önce Kanal D kanalında Yol Arkadaşım adında bir TV dizisi başladı. Bendeniz diziyi izledikten sonra merak ettiğim için sitesi var mı yok mu diye araştırmak istedim. Tabi her zaman ki gibi Google arama motorunu kullanarak dizinin adını yazdım ve araştırmaya başladım. Tam 10 sayfalık arama sonuçlarınının içinde resmi siteyi bulamayınca şaşırmadım doğrusu. Sırf Blogger üzerinde onlarca splog ile karşılaştım. Tabi arama motoruna yol arkadaşım resmi sitesi yazınca her şey değişiyor. Ancak kaç kişi resmi sitesi şeklinde arama yapıyor ki?
Aslında başka bir soru daha sormalıyız. Acaba internet kullanıcıları splog'lardan rahatsız mı? Çünkü bu tür dizi blogları bir çok kişi için can simiti görevini görüyor. Kaçırılan bölümler, son dedikodular, resimler, vs. anı anına paylaşılıyor ve ziyaretçi için cazip hale getiriliyor.
Splog'lar sadece TV dizilerinden oluşmuyor. Yüzlerce çeşidi var. Nedir? sorusunun sorulabileceği herşeyin olduğu blogları da unutmamak gerek. Daha geçenlerde bir blog ile karşılaştım. Nerdeyse 1000 tane yazı var ve hepsi "..... nedir?" şeklinde içerikten oluşuyor. Size bu blogu yazan kişi oturup bunları elle mi yazıyor :) Bazılarınız "bırak içerik yaygınlaşsın" diyebilir. Ancak orjinal içerik yerinde güzeldir, tıpkı dalındaki meyve gibi.
İnterneti Çöplük Haline Getiriyorlar
Microsoft Research takımının Mart 20'de yaptıkları Spam Double-Funnel: Connecting Web Spammers with Advertisers araştırması sonucunda blogspot.com alan adı altında barınan sitelerin %77 gibi büyük bir oranda spam olduğu sonucuna varılmış.
Grafikten de görülebileceği gibi blogspot.com alan adı altında yayın yapan 4 siteden 3'ü spam. Dahası 15 alan adının aritmetik ortalaması alındığında %85,4 gibi bir spam yüzdesi çıkıyor. Bu oran gerçekten düşündürücü.
Araştırmada ortaya çıkan diğer bir tablo da alan adı uzantılarının spam yüzdeleri.
Bitirirken...
Hiç kuşkusuz bilgiye hiç olmadığı kadar rahat ulaşıyoruz. Öyle ki sadece interneti kullanarak projeler, tezler yazıyoruz. Ancak bilgi havuzunun bu denli geniş ve korumasız olması aradığımız içeriği bulmamızı zorlaştırıyor. Bazen spam içerikli siteler yüzünden saatlerce doğru içeriğe ulaşmaya çalışıyoruz. Hatta en sonunda ulaştığımız bilginin doğruluğundan emin olmayıp vazgeçebiliyoruz.
Ne yazık ki bu güvensiz ortamın oluşmasına sebep olan ya da izin veren bizleriz. Arama motorlarını kullanma alışkanlıklarımız, içerik üretmek için verdiğimiz çaba, doğru ve emek verilen bilgiye gösterdiğimiz saygı... Bunlar ve daha fazlası dolaylı yoldan bu sektöre yol gösteriyor.
Web 2.0'ın hayatımıza getirdiği kolaylıkları ve avantajları gözardı etmek imkansız. Ancak kullanıcılar olarak dolaylı yoldan da olsa getirdiği dezavantajları bilmemiz gerek. Daha önceden de bedava alan adı ve barındırma sağlanıyordu. Ancak bunları kullanabilmek için bir site oluşturup yayınlamak gerekiyordu. Şimdiyse bir kaç dakikada mükemmel tasarımlarda sitelere sahip olabiliyoruz. İşte bu özgürlüğü hangi amaç doğrultusunda kullanacağımız tamamen bizim sorumluluğumuzda.
Kesinlikle katılıyorum ve de nefret ediyorum bu bloglardan.. Ve ne yazık ki çaresi de yok :(
YanıtlaSilNot: Aynı dizi aramasını geçen hafta ben de yaptım ve aynı şeylerle karşılaştım.. :)
Güzel bir tespit yapmışsın mafia valla bu tür olaylar internetin içine ediyor...
YanıtlaSilGüzel bir araştırma yazısı olmuş, tebrikler.
YanıtlaSilAdsense yüzünden böyle oluyor.Adsense reklamları reklamstoredeki gibi verse şuan böyle bir olay olmazdı.Günlük 1 hiti olanda adsense kullanıyor sitesinde 3 kelime yazı olmayanda...
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş emeğine sağklık ama katılmadığım eksik gördüğüm bir çok nokta var bana göre birincisi çöplük olarak görülen sitelerin tanımlanması kime göre neye göre standart haline geliyor.
YanıtlaSilYani bir dizi sitesine giden bir kullanıcıya göre mafiamax veya benim bloğum veya erdalın bloğu çöplük site statüsünde olabilir.
Bir başka kullanıcıya göre ise dizi siteleri veya spor siteleri çöplük spam statüsüne girebiliyor.
http://www.google.com/search?hl=tr&client=firefox-a&rls=org.mozilla%3Atr%3Aofficial&q=atom&btnG=Ara&lr= aynı aramayı Atom diye aratınca normal şeyler çıkıyor yani direk ilgimi çekebilecek şeyler olmuş olabiliyor.
Kaldı ki bir dizi izlemek isteyen kişi google ne yazar dizi sitesinden başka site mi çıkıyor aramlarda mantıklı olarak dizi yayınlayan o konu hakkında birşeyler yayınlayan siteler ön planda çıkıyor kullanıcı o diziyi izlemek istiyor ilk tercihi youtube sitesi o olmayınca arama ile siteleri tarıyor.
Yani damacana'da görmüş olduğum gübre ile ilgili bir yazı spammıdır?
Yani blog yazarları da bir şekilde kullanıcı oluyor beğenmediğimiz siteleri de ister istemez spam kategorisine sokmuş oluyoruz.
Ben bu araştırmanın verilerinin genel bir şeye yayılmasına katılmıyorum wordpress sitesi nerede orada spam yapılmıyor mu?
Blog açılmasına izin veren sitelerin 4 te 3 nün spam olarak yansıtılması saçma alan adı alanlarda bu oran %4 e düşüyormuş bu mantıkla dizisitesiadı.blog.com olunca %80 spam dizisitesiadı.com olunca %4 spam olmuş oluyor.
Erdem öncelikle eleştirin için teşekkür ederim. Bu yazıyı yazarken en çok da senin bahsettiğin ikilem arasında gidip geldim. Yani dizi sitelerini ön plana çıkarmakla doğru mu ediyorum diye. Ancak tedirgin olduğum noktayı yazımdaki şu cümleler ile dile getirdim.
YanıtlaSilAslında başka bir soru daha sormalıyız. Acaba internet kullanıcıları splog'lardan rahatsız mı? Çünkü bu tür dizi blogları bir çok kişi için can simiti görevini görüyor. Kaçırılan bölümler, son dedikodular, resimler, vs. anı anına paylaşılıyor ve ziyaretçi için cazip hale getiriliyor.
Dizi sitelerine neden bu kadar yüklendiğimi şöyle açıklmaya çalışayım. Eğer bir dizinin sitesi var ve burda içerikler paylaşılıyorsa, gidip bunları kopyalayıp, ya da YouTube videolarını yayınlamanın bir anlamı yok. Zaten girip baktığında adeta bir çöplüğü andırıyorlar; ne arasan var. Yalnız şunu da belirteyim. Benim kastettiğim bloglar splog gibi çalışanlar. Yoksa bir dizinin hayran kitlesi oturup bir site yapar ve de adam gibi yayın yaparsa buna söyleyecek en ufak bir sözüm yok.
Damacana.org'un sloganına baktığında çok sesli blog cümlesini görürsün. Bence bu slogan bile her türlü şeyi yazabileceğini gösteriyor. Ancak önemli olan her türlü şeyi yazmak değil, aksine oturup içerik üretmekte. Eğer damacana.org veya ben veya da sen oturduğumuz yerden blogumuzu çalıntı içerik, ya da boş içerik ile doldurursak işte o zaman biz de splog oluruz.
Araştırmaya gelince, sanırım WP bu araştırmaya dahil edilmemiş, ya da çok az bir oran çıkmıştır. Ama önemli olan WP mi, yoksa başka bir platformun mu olduğu değil. Ben Blogger'dan şikayet ettiğimde Blogger'a bu suçu atmadım. Yine yazımda da dediğim gibi ...İşte bu özgürlüğü hangi amaç doğrultusunda kullanacağımız tamamen bizim sorumluluğumuzda.
.com alan adı uzantısı ile blogspot.com (veya başkası) arasındaki farkın en büyük sebebi ücretsiz hizmet. Sence alan adı ve barındırma ücreti ödeyip de spam içerik üretmek mi kolay, yoksa bedeva bir servis sağlayıcı üzerinden mi?
Gökhan'ın da dediği gibi AdSense'in bu spam içeriğin artmasında önemli rolü var. Hatta bunu burdaki yazımda da dile getirmiştim.
Yorumlarda adım geçtiği için değil bir yayımcı olduğum için tekrar buradayım.
YanıtlaSilDizi bloglarını spam blog olarak ilan etmek yanlış ama baktığımız da Erhan da haksız değil.
Dizi blogları bilmem kaçıncı bölüm, bilmem kaçıncı bölüm diye kullanıcıya dizi haricinde hiçbir şey kazandırmıyor. Orada kullanıcıya hizmet eden de dizinin gerçek sahipleri, yani diziyi çekenler.
Geçenler de Kurtlar Vadisi Çekim Teknikleri adlı bir yazı yazmıştım. Yazı da Kurtlar Vadisi'nin ters açıdan da çekildiğini yazmış, ziyaretçilere artı birşeyi ben katmıştım.
Veya Kurtlar Vadisinin gelecek bölümü ile ilgili tahminler yapsaydım ya da gözden kaçan detayları paylaşsaydık yine kullanıcıya artı bir şey katmış olacaktım.
Ama gidipte geçtiğimiz bölümü Youtube da ya da başka bir yerde bulup "Kurtlar Vadisi X. Bölüm X. Part" diye dayatsaydım spam yapmış olacaktım.
Şimdi bu dizi siteleri genelde X. Bölüm X. Part diye yayım yaptıkları için yazıya katılıyorum diyorum.
Dizi sitelerine girenlerin açısından olaylara baktığımızda bloglarda mim adı altında spam yapıyoruz. Gerçi bunu fark ettikten sonra mim falan kabul etmedim ama hala mim bloglar arasında yaygındır.
Not: Gübre Fiyatları yazımı yazmamın sebebini açıklayayım, merak edenler olabilir. Yazıyı yazmamın sebebi Gübre Fiyatlarının kısa sürede %130 lara kadar fiyatının artmış olmasaydı.
Damacana örneğini bilerek öyle verdim erdal konuya hakim biliyor bildiği birşeyi yazıyor zaten onu örnek vermemin nedeni de bu neden yazmış veya yazmamış yayınlayan kişiyi ilgilendirir ben de örneği verip vermemede tereddüt etmiştim sonra zaten belirli bir donanıma sahip ismi vermemin bir sakıncası yok diye yazdım kaldı ki zaten ciddi anlamda blog yazanlar belirli bir altyapısı olan kişiler.
YanıtlaSilKimisi teknolojiye hakim kimisi blog altyapısına başka biri başka birşeye hakim ve o konularda yazılarını yazıyorlar.
Alan adı dediğiniz 10ytl bu işi yapacak kişi belirli şeyleri zaten planlamıştır.
Spam yayıncılığın da tam tarifi yok o tarifi google belirliyor.çöplük siteleri bir şekilde google uçuruyor şikayet edilsede uçuruluyor edilmesede uçuruluyor.
Önceden forumlar ön plandaydı her türlü bilgi çeviriler yayınlanıyordu onların sayısı artınca şikayetler başladı içerik hırsızlığı,çöplük siteler,spam gibi sonra google forumları geri plana itti aramalarda bloglar ön plana çıkmaya başladı ve bunların sayısında artış olunca aynı şikayetler yine başladı.
Kullanmış olduğumuz google analytics sayesinde bizim gördüklerimizin kat ve kat fazlası bilgiler googlenın veritabanına işliyor bir şekilde sitenize gelen ziyaretçinin sitenizde kalma süresinden tutun arama içerik uyuşmasına kadar hertürlü veriye göre şekilleniyor.
Şimdi google arama bölümüne kurtlar vadisi xx bölümü yazan biri kurtlar vadisi çekim tekniklerini mi görmek ister yoksa kurtlar vadisinin xx bölümünü mü görmek ister?
Yani dizi izlemekten başka bir şey istemiyor ki yani dizi yi izleyeyim başka birşey katmasın diyor.
Kuralları yayıncılar belirlemiyor kullanıcılar belirliyor bizim genel olarak yaptığımız hata bu dünyada kullanıcı profili ne ise türkiyede de aynı durum geçerlidir.
Bize göre o site çöplük site ise o kullanıcıya göre biz neyiz
Tabiki gönül ister ki daha güzel siteler olsun burada verdiğim örnekleri kişiler üzerine alınmasın bir hatamız var ise affola...
Öncelikle harika bir çalışma olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim ellerine sağlık.Yazıya yapılan yorumlar da olaya ayrı bir derinlik katmış.Benim de naçizane söylemek istediğim bir kaç şey var.Öncelikle bu kadar spam blog (Bize göre spam blog) olmasının nedeni bizim tercihlerimiz. Geçenlerde başka bir blog da Türkiye deki internet kullanıcıları hakkında bir yazı gördüm bazı istatistikler veriyordu.Hafızam beni yanıltmıyorsa internette video vb. şeyleri izlemede Dünyada 4.sıradayız.Şimdi hal durum böyle olunca bu kadar spam blogun olmasıda normaldir.Çünkü bu tür şeylere rağbet var.Ve neticesi de bu.Bir ara interneti istila eden forum çılgınlığıyla internet çöplük haline gelmişti şimdilerde bunun yerini bloglar fazlasıyla almış görünüyor.Kolay hazırlanabilmesi ve daha bir çok şey bunu tetikliyor. Diğer bir konuda bu spam blogları google nın daha üst sıralarda çıkartması da bence doğru çünkü zaten insanların aradağı şeyler bunlar.Biz bu konuda azınlıkta kalıyoruz ve netice de şikayetlerimiz dikkate alınmıyor. Bu tür blogların çok büyük bir kısmı adsense geliri elde etmek için çıkarılıyor ve açıkçası ben bunların çok kazandırdığını düşünmüyorum çünkü görünen reklamların hepsi "izle","indir" ve buna benzer para getirmeyen reklamlar yani günde 100 tıklama ile 1 dolar kazandıran reklamlar.Adsense istatistiklerine baktığınızda her 100 kişiden en fazla 2 kişinin reklamlara tıkladığı görülüyor bu da kaba bir hesapla 5000 ziyaretçi de 1 dolar yapar ki bu tür bir blogun bu hite ulaşması neredeyse imkansız.Benim değinmek istediğim başka bir meselede ÇALINTI içerik meselesi bu tür blogların hemen hemen her şeyleri tıpatıp aynı ve bu da olayın başka bir boyutu.Daha fazla şey yazmak isterdim fakat hem ders çalışmam gerektiğimden hem de yazıyı fazla uzatmaman gerektiğini düşündüğümden bitiriyorum.Ayrıca yazdığım herşey benim yorumumdur ve tartışmaya açıktır. Hepinize saygılar
YanıtlaSilTanıdığım bir dizi blogcusu var, tam da tarif ettiğiniz türden. Adamın günlük hiti 70k'dan fazla. Ve yazılarına (!) sürüyle yorum geliyor.
YanıtlaSilİmdi yorumların sayıca çokluğuna bakarak halk bunu istiyor denebilir.
Madem dizi örneğinden yola çıktık aynı yoldan devam etmek gerekirse aslında dile getirilmek istenen dizi bölümlerinin bulunması değil bahsi geçen sitelerde.. Bu diziyi onlarca blogda copy/paste şeklinde aynı şekilde çoğaltmak.. Yani aynı içeriği çöplük gibi dağıtmak. Eğer bir kişi dizi kaydı yapıp bunu 1 sitede yayınlıyorsa sorun yoktur bence.. Ancak yayıncı bu videoyu onlarca kez farklı farklı yerlerde yayınlıyorsa işte spam dediğimiz budur. Kullanıcı açısından baktığımızda olaya tabiki Kurtlar Vadisi xx. bölüm yazan onu izlemek isteyendir ve de bunu aramada çıkacak 1 tane siteden de izleyebilir.. Ama Kurtlar Vadisi yazdığında çıkan sonuçların kurtlar vadisi 01 bölüm 01 part, 01 bölüm 02 part,.... diye gitmesi ve hatta her partın bile aynısısının onlarca kez farklı adreslerde listelenmesi hiç de hoş bir durum değil çünkü kullanıcının sadece "Kurtlar Vadisi" yazdığında görmek istediği sonuç videolar olmayabilir ve görmek istediği sonucu bulamayabilir. Eminimki forumların akıbetine benzeyecek blogların da akıbeti (ne yazık ki).
YanıtlaSilOlması gereken yazıda da belirtildiği gibi içerik üretmek, biyerlerden kopyalamak yada (ç)almak değil.. (Ç)Alıntı olmayan içerikteki bloglar içeriği ne olursa olsun (ister dizi videosu ister gübre fiyatları ister herhangi birşey) hiçbirzaman zaten bu spam kategorisine girmeyecektir..
gokhans dedi ki...
YanıtlaSil"Adsense yüzünden böyle oluyor.Adsense reklamları reklamstoredeki gibi verse şuan böyle bir olay olmazdı.Günlük 1 hiti olanda adsense kullanıyor sitesinde 3 kelime yazı olmayanda..."
ben de diyorum ki:
sizin blogunuz da Adsense sayesinde ayakta değil mi? Adsense hesabınız iptal edilse, ne yapardınız?
İyi konuya değinmişsin dostum. Keyifle okudum.
YanıtlaSil"İsimsiz dedi ki...
YanıtlaSilgokhans dedi ki...
"Adsense yüzünden böyle oluyor.Adsense reklamları reklamstoredeki gibi verse şuan böyle bir olay olmazdı.Günlük 1 hiti olanda adsense kullanıyor sitesinde 3 kelime yazı olmayanda..."
ben de diyorum ki:
sizin blogunuz da Adsense sayesinde ayakta değil mi? Adsense hesabınız iptal edilse, ne yapardınız?"
Hiçbirşeyi ayakta tutmak için Adsense'e ihtiyaç olduğunu sanmıyorum.. Yanlış anlaşılmasın Adsense tabiki yayıncılar için güzel bir gelir kaynağıdır ancak ürettiği birşeyi ayakta tutmak için bu tür çirkin yollara başvurana ben ÜRETİCİ gözüyle bakmam bakamam..
Kaldı ki bu spam blogların hiçbirinin bir maliyeti söz konusu değil.. Tabi ki olaya sadece maddi açıdan bakmamak gerekir.. Bunun arkaplanında EMEK var ama emeğinize saygı duyulmasını istiyorsanız işinizi de DOĞRU DÜRÜST yapmalısınız..
Ellerine sağlık güzel bir yazı olmuş sonuna kadar okudum.Bu yazı için oldukça uğraşmış olmalısın.
YanıtlaSilDiziler diziler diziler...
YanıtlaSilaslında içeriği sadece dizilerden olursa ve gerçekten dizilerin izleneceği yerler olursa bunlar spam olmamalı çünkü ordaki adam da gelen ziyaretçiye istediğini vermiştir. ama şu dizi sitelerinde dizinin örneğin daha 20. bölümü yayınlanırken kişi dizinin 21. bölümü diye yazmaya başlıyor ve gelen kişiler hüsrana uğruyor. aslın bunu yaptığı zaman o bloga spam diyebiliriz (bence) ya da dizi ismiyle açılmış blogun her türlü hit alabilecek saçmalığı yazmsı da onu spam kategorisine sokar diye düşünüyorum ...
eğer hakkıyla dizi blogu hazırlayan var ise youtubeden alıyorsa youtube kapalıyken başka yerden alıp kullanıcılarını madur etmiyorsa bence o blog kazansız youtube zaten kazanacığını kazanıyor ...
spam bloglara dizileri örnek veriyorsak dizinin adı dizifilm.com duyulur duyulmaz anında onlarca .blogspot site açılmakta ve hepsi de sadece dizi bölümleri yayınlayan örn. dizivefilm.com sitesinden kopyala yapıştır yapmakta. ülkemizde dizi tutkusu abartı şeklinde olduğunu düşünürsek ve youtube 'ında kapalı olmasında dolayı dizi fanlarının ilk adresi bu spam bloglar. e o kadar kişi sadece kopyala yapıştırlık sadece günlük bi 2-3 dakika harcanan siteye binlerce insan gelincede bu spamblogları yapanlar bu işten bıksalarda bırakmıyorlar.
YanıtlaSilBir de www.bilimhaberleri.info benzeri diğer bloglardaki yazıları RSS aracılığıyla araklayıp hiçbir kaynak belirtmeden kendi yazısıymış gibi kullananlar var.
YanıtlaSilBenim blogdan 50 civarında yazıyı araklamıştı. Sitede hiçbir türlü iletişim bilgisi yok. Belli ki gelen yorumları da kontrol etmiyor. Ben de domain kaydından e-posta adresini bulup iletişime geçmiştim. Adamın bana tavsiyesi RSS'de tüm yazıyı değil kısa bir bölümünü yayımlamaktı. Eğer RSS'de tüm yazıyı yayımlarsan yarın başkaları yazılarını aynı şekilde alıp sitesinde kullanacaktır demişti. Ben de her ne kadar istemesem de bu tavsiyeye uydum.
Öncelikle yazınız için teşekkur ederim. Allah'tan bu konuda yazı yazıp da googleda sonuç göstermeyen blog yazarlarındanım. Yoksa beni de kara listeye alacaktınız. Spam blog sayıları arttı ve birçok bloggerın açdığı dizi hakkında bilgisi yok. sadece hobi olarak olarak dizi ismiyle site açıyorlar. Video sitelerinde içerik toplayıp fan sitesi açan yüzlerce insan var.. Web kirliği yapan. Ben bazı konularda bilgim olmasına rağmen, bu konu daha önce şu sitelerde işlenmişti diyorum ve yazıyorum. Sonuçda müşterinin işi görülsün :D . google ile özgün makaleye ulasabilecekse ne mutlu.
YanıtlaSilEvet Ama Spam Blogları google temizlemesi gerek ;Ben Spam Bloglara Bellimi Olur Belki Bir Gün Denerim Bir Tane Yapmayı.
YanıtlaSilemeginize tskr ediyorum iyi konu olmus
YanıtlaSileline sağlık arkadaşım güzel makale olmuş. benim blogspot sitemdede sürekli adamlar kendi sitelerine botlarla konu çekiyorlar buna bir çare yokmudur aceba.
YanıtlaSil@Yasemin,
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Botları engellemenin çaresi var mıdır bilemiyorum ama illa ki onu da aşarlar.
herkesin site sahibi olması saçma birileri de kullanıcı olmalı herkes benim sitemde olacak derse bu böyle devam eder
YanıtlaSil