Sevgili bloguma yazmayalı tam 2 ay olmuş. Usta asker olduğumuzda acemiliği bitirdiğime ne çok sevinmiştim. Artık uygun adımda yemekhaneye gitme "eziyeti"nden kurtulmuştuk. Acemilik sonrasında çıktığımız evci iznini hatırlıyorum da ne çok sevinmiştim ailemi gördüğüme... Ne çok sevinmiştim adam gibi banyo yapabilip, istediğim televizyon kanalını seyrettiğime...
Usta asker olmanın bir çok avantajı olduğu gibi dezavantajları da var elbette. Bir kere rahat bir gece uykusunu unutmak gerekiyor. Personeli olduğum 4. Kolordu Emniyet ve Muhafız Bölüğü'nde gündüz 4 gece de 2 saat nöbet tutuyoruz. Bazı geceler 4 saat nöbet tuttuğumuz da oluyor. Anlayacağınız zamanımızın çoğu nöbetlerle geçiyor. Nöbet tutmanın insanda yaşattığı kimyasal değişimler oldukça etkili olacak ki beynimin hafıza kısmı hiç olmadığı kadar fazla çalışıyor. Nöbet vakti aklınıza olur olmaz şeyler yine olur olmaz anlarda gelip zaten tavan yapmış özlem duygunuzun taşmasına sebep oluyor. Hani normal zamanlardaki beyin faaliyetlerimle şimdikileri diyagrama dökseler de aradaki muazzam farkı görebilseniz :)
Askerlikte en çok özgürlüğün değerini anlıyorsunuz. Özgürlüğün kısıtlanması beraberinde özlemi getiriyor.
"Askerliği zorlaştıran yine askerin kendisidir" diye bir söyleyiş vardır. Askerlik hizmetim boyunca bu söylemin doğru olduğuna pek çok defa şahit oldum. Düşünsenize hiç tanımadığınız bir ortamda yine hiç tanımadığınız onlarca kişiyle "arkadaş" olmak zorundasınız. Öyle alıştıra alıştıra da değil, bir gecede oluyor bu anlattığım. Sivil hayatınız boyunca büyük bir titizlikle oluşturduğunuz arkadaş çevrenizi, o çok sevdiğiniz aile hayatınızı, girip çıktığınız mekanları unutun! Belli bir süre -ki uzun dönem askerler için oldukça uzun bir süre- tüm sivil hayatınızı bir kenara bırakıp yeni bir başlangıç yapmanız gerekiyor. Zaten sivil hayatınızdaki alışkanlıklarınızı ve standartlarınızı bir kenara bırakmadığınız takdirde sizi zorlu bir süreç bekliyor. Askerlik hizmeti boyunca ödün vermemeniz gereken tek şey karakteriniz olmalı. Eğer açık sözlü ve şahsiyetli biriyseniz başlarda zorluk çekeceğinizi itraf etmeliyim. Yağcı (askerde argo tabiriyle s.ks.cu) adamların rahatlıkları için yapamayacakları şey olmadığını gördükçe kendinizi daha çok seveceksiniz. Sivil hayatınızda istesenizde oluşturamayacağınız bir "arkadaş yelpazesi" ile karşı karşısınasınız. Yüksek lisans yapanı da okuma yazma bilmeyeni de; hırsızı da polisi de; katili de avukatı da bir arada görmek mümkün. Kısa dönem polis arkadaşımın sivilde yakaladığı hırsızla aynı bölükte hizmet verdiğini söylersem ne dersiniz? Evet, evet aynen dediğim gibi :)
Askerlik üzerine yazılıp çizilecek çok şey olduğunun farkındayım. Yazıya başladığımda hafızamın hiç olmadığı kadar fazla ve net çalıştığını anlatacaktım ki yazı buralara kadar geldi. Sanki yazı yazma kabiliyetimde de bazı aksamalar var. Bilemiyorum belki de içinde bulunduğum ortamın bir etkisi olsa gerek.
Allah'a şükür kazasız belasız 3 ayı geride bıraktım. Umarım geri kalan 2,5 ayı da sorunsuz bir şekilde atlatıp sevdiklerime kavuşurum.
Bloguma ve onu yalnız bırakmayan sevgili okurlarıma selam olsun.
Usta asker olmanın bir çok avantajı olduğu gibi dezavantajları da var elbette. Bir kere rahat bir gece uykusunu unutmak gerekiyor. Personeli olduğum 4. Kolordu Emniyet ve Muhafız Bölüğü'nde gündüz 4 gece de 2 saat nöbet tutuyoruz. Bazı geceler 4 saat nöbet tuttuğumuz da oluyor. Anlayacağınız zamanımızın çoğu nöbetlerle geçiyor. Nöbet tutmanın insanda yaşattığı kimyasal değişimler oldukça etkili olacak ki beynimin hafıza kısmı hiç olmadığı kadar fazla çalışıyor. Nöbet vakti aklınıza olur olmaz şeyler yine olur olmaz anlarda gelip zaten tavan yapmış özlem duygunuzun taşmasına sebep oluyor. Hani normal zamanlardaki beyin faaliyetlerimle şimdikileri diyagrama dökseler de aradaki muazzam farkı görebilseniz :)
Askerlikte en çok özgürlüğün değerini anlıyorsunuz. Özgürlüğün kısıtlanması beraberinde özlemi getiriyor.
"Askerliği zorlaştıran yine askerin kendisidir" diye bir söyleyiş vardır. Askerlik hizmetim boyunca bu söylemin doğru olduğuna pek çok defa şahit oldum. Düşünsenize hiç tanımadığınız bir ortamda yine hiç tanımadığınız onlarca kişiyle "arkadaş" olmak zorundasınız. Öyle alıştıra alıştıra da değil, bir gecede oluyor bu anlattığım. Sivil hayatınız boyunca büyük bir titizlikle oluşturduğunuz arkadaş çevrenizi, o çok sevdiğiniz aile hayatınızı, girip çıktığınız mekanları unutun! Belli bir süre -ki uzun dönem askerler için oldukça uzun bir süre- tüm sivil hayatınızı bir kenara bırakıp yeni bir başlangıç yapmanız gerekiyor. Zaten sivil hayatınızdaki alışkanlıklarınızı ve standartlarınızı bir kenara bırakmadığınız takdirde sizi zorlu bir süreç bekliyor. Askerlik hizmeti boyunca ödün vermemeniz gereken tek şey karakteriniz olmalı. Eğer açık sözlü ve şahsiyetli biriyseniz başlarda zorluk çekeceğinizi itraf etmeliyim. Yağcı (askerde argo tabiriyle s.ks.cu) adamların rahatlıkları için yapamayacakları şey olmadığını gördükçe kendinizi daha çok seveceksiniz. Sivil hayatınızda istesenizde oluşturamayacağınız bir "arkadaş yelpazesi" ile karşı karşısınasınız. Yüksek lisans yapanı da okuma yazma bilmeyeni de; hırsızı da polisi de; katili de avukatı da bir arada görmek mümkün. Kısa dönem polis arkadaşımın sivilde yakaladığı hırsızla aynı bölükte hizmet verdiğini söylersem ne dersiniz? Evet, evet aynen dediğim gibi :)
Askerlik üzerine yazılıp çizilecek çok şey olduğunun farkındayım. Yazıya başladığımda hafızamın hiç olmadığı kadar fazla ve net çalıştığını anlatacaktım ki yazı buralara kadar geldi. Sanki yazı yazma kabiliyetimde de bazı aksamalar var. Bilemiyorum belki de içinde bulunduğum ortamın bir etkisi olsa gerek.
Allah'a şükür kazasız belasız 3 ayı geride bıraktım. Umarım geri kalan 2,5 ayı da sorunsuz bir şekilde atlatıp sevdiklerime kavuşurum.
Bloguma ve onu yalnız bırakmayan sevgili okurlarıma selam olsun.
Askerlik gerçekten de çok ama çok enteresan bir tecrübe. Sıkıntıları var elbette ama hafızalara kazıdığı unutulmaz anıların tadı da bir başka oluyor. Ailemizin ve elimizdekilerin değerini anlamakta da büyük bir rol oynuyor ayrıca. Şimdiden hayırlı tezkereler.
YanıtlaSilHoca yemişsin askerliği :))
YanıtlaSil100 den düşme şenliği ne kötü, kıbrısta yaptım kısa dönem askerliğimi 327.dönem. yazdıklarını okuyunca devriyelerim geldi aklıma :( hiç düşünemediğin şeyi söyleyeceğim sana "geldiğin gün askerliği unutacaksın" :)))
Sana da selam olsun Er-han :) Yorumları yayınlıyorum ama sorulara cevap veremiyorum. Okurların seni bekliyor.
YanıtlaSil@altugkoc.com,
YanıtlaSilBir ara düşündüm tutmayı ama sonra vazgeçtim. Teşekkür ederim.
@mit,
Gerçekten de dediğiniz gibi. Teşekkür ederim.
@Güney,
Valla yedik. Ama 100 den düşme olayları yaşanmadı bizde. Uzun dönemler her bişeyler yapıyorlar ki :))
Poşet mi diyorlardı neydi :)
YanıtlaSil5-6 kıs dönem gönderdim ne zoruma gitmişti :)
"Kısa dönem polis arkadaşımın sivilde yakaladığı hırsızla aynı bölükte hizmet verdiğini söylersem ne dersiniz?"
BAk bu dehset :)
Bende komiser'e nöbet yazardım :D:D
2010 Blog ödülleri başlıyormuş. Kısacası Ödülü önceden açıklanmayan bir yarışma daha başlayacak gibi.
YanıtlaSilLinkimi takip etmenizi tavsiye ediyorum.
http://takunyalibidocusu.blogspot.com/2009/02/2009-blog-odulleri-aldatmacas.html
hayırlısıyla teskerenide alırsın inş..
YanıtlaSil@REDKAYA,
YanıtlaSilAynen poşet :) Valla alınmıyorum çünkü uzun dönem askerlik gerçekten UZUN. Demek yazıcıydın...
@Cem Akkilic,
Şimdiye kadar bu tür yarışmalara katılmadım, kafam da rahat. Her yarışma sonucunda tonla söylentiler, dedikodular, vs... Yazını okuyorum.
çok güzel yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilgoogle araması sonucu eburhanın siteye ordanda buraya geldim yazılarınızı okudum, sanırım şu an 1.5 ay kaldı, umarım kazasız belasız bitirir gelirsiniz.
YanıtlaSil@uğur,
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
@Mehmet ALP,
Nerden nereye :) İyi dileğiniziçin teşekkürler.
Hadi hayırlı tezkereler, az kalmış... İzin kullanmadıysan Mayıs 15 gibi biter sanırım. kendi askerliğim geldi aklıma. Az mı şafak saydım...
YanıtlaSil@GunGun,
YanıtlaSilBaşlarda şafağın "ş" si bile aklımda yokken son 40 gündür iyi sayıyoruz. Şükür Allah'a bugüne kadar sağa salim geldim, inşallah tamamına ererim.
az kaldi yakinda askerligin bitiyor :)
YanıtlaSilKardeşim en kısa zamanda plakalara düşersin inşallah ondan sonrası gelir ama geçmeyen son gunler oluyor bende barış gücünde yapmıstım askerliği 321KD :) Orası yurt dısı birliği oldugu için genelde yurt dısına elemeli gönderiliyor genelde düzgün insanları gönderiyorlar ondan dolayı bütün piskopatlar tugay içerisinde kalıyor bende 3 taburdaydım orda serseliler taburu
YanıtlaSil@SonKralice,
YanıtlaSilEvet, gerçekten de az kaldı. Şükürler olsun.
Hocam gelmeni dört gözle bekliyoruz. Sensiz bir şeyler eksik gidiyor web dünyasında :) Kazasız belasız bitirp gelmen dileğiyle. Şimdiden hayırlı tezkereler...
YanıtlaSil@TWOHAF,
YanıtlaSilBen 4. Kolordu'da yaptım askerliği, evet evet yaptım diyorum :) Çok şükür bitti askerliğim.
Mardin'den bir asteğmen'in bu konuda söyleyecek çok fazla sözü var şuan. Sen yaptın bitirdin ben ise yolun yarısına gelmek üzereyim henüz. Mardin Nusaybin'den suriye sınırından çok selamlar... Erqueen.
YanıtlaSil@Erqueen,
YanıtlaSilİnşallah sen de tez zamanda bitirir ailene ve sevdiklerine sağ salim kavuşursun komutanım.
305.KD Mamak ta ki tabir ile "poşet" ne zoruma giderdi ilk zamanlar neyse ki sonradan alışıyor insan.. Ana Karargah bölüğünde yazıcıydım. Muhafız Bölüğü hakikaten zor bir bölüktü.
YanıtlaSilYemiş bitirmişsin askerliği..!