Sinema alışkanlığı pek olmayan biriyim. Beni heyecanlandıracak bir film olduğu takdirde sevdiğim biriyle gidip izlerim. Dün de kardeşim ve sevgili arkadaşım ile birlikte Panzehir'i izledik.
Film hakkında 3 farklı konuya değinmeden hemen önce film tanıtımının eksik olduğunu belirtmek istiyorum. Nice fimler aylar öncesinden TV reklamı dahil her yerde reklam yayınlarken bu filmin reklam bütçesi çok kısıtlı bırakılmış. Filmin gişe sonuçları kulaktan kulağa yapılacak reklama bırakılmış gibi. Sonuçları yakın zamanda göreceğiz.
Başroldeki oyuncu. Film boyunca bir kaç karenin dışında her yerde o var. Onun hikayesini izliyoruz. Karakter kendisi ile o kadar uyumlu ki sanki gerçek hayat hikayesini izliyoruz.
Kendisi tıpkı filmde oynadığı karakterdeki gibi Almanya'da büyümüş bir Türk. 1960'lı yıllardaki göç eden ailelerden birinin ferdi. Bugün Dünyaca ünlü bir dövüş sanatı (Wing Tsun) uzmanı. 50 ülkede 500’ün üzerinde okul onun sistemini kullanıyormuş. Ama ünlü olmayla ilgili bazı sıkıntılar da çekmiş biri. Bunu yaptığı bir röportajda açıkça dile getirmiş. Van Damme ile arasında geçenleri aşağıdaki gibi anlatmış:
Filmdeki havadan çekimler, kullanılan filtre, renkler filmin hikayesi ve dinamiği ile kusursuz bir şekilde örtüşmiş. Filmin başında, yemek sahnesindeki yavaşlatılmış çekimde yapılan karakter analizleri sayesinde filme hızlı bir giriş yapmamız sağlanıyor. Ayrıca, film boyunca konuşan iç ses atmosferden bir an çıkmanıza izin vermiyor. Tabi olayın kısıtlı bir zaman içinde geçmek zorunda olması da seyir zevkinizi katlıyor.
Filmdeki göze batan iki şeyden biri araba patlama sahnesi diğeri ise silahlı çatışma sahneleri. Yakın dövüşler ne kadar kaliteliyse de silahlı çatışmalarda gerçeklik ne yazık ki düşüşe geçiyor.
Aksiyon filmlerindeki önemli enstrümanlardan biri de kuşkusuz müziklerdir. Pyramind Studios'un müzikleri nasıl hazırladığını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Cüneyt Arkın gibi bir ustanın bu filmde biraz daha fazla sahnede görünmesini isterdim. Oğlu Ferit karakteri de filmde oldukça sahici; saf kötülüğü güzel yansıtıyor. Filmin sonunu gördüğünüzde devam filmi gelebilirmiş gibi hissediyorsunuz. Sanırım gişe sonuçları bu konuda belirleyici olacak. Umarım verilen emeklerin karşılığını alırlar.
Film hakkında 3 farklı konuya değinmeden hemen önce film tanıtımının eksik olduğunu belirtmek istiyorum. Nice fimler aylar öncesinden TV reklamı dahil her yerde reklam yayınlarken bu filmin reklam bütçesi çok kısıtlı bırakılmış. Filmin gişe sonuçları kulaktan kulağa yapılacak reklama bırakılmış gibi. Sonuçları yakın zamanda göreceğiz.
Emin BOZTEPE
Başroldeki oyuncu. Film boyunca bir kaç karenin dışında her yerde o var. Onun hikayesini izliyoruz. Karakter kendisi ile o kadar uyumlu ki sanki gerçek hayat hikayesini izliyoruz.
Kendisi tıpkı filmde oynadığı karakterdeki gibi Almanya'da büyümüş bir Türk. 1960'lı yıllardaki göç eden ailelerden birinin ferdi. Bugün Dünyaca ünlü bir dövüş sanatı (Wing Tsun) uzmanı. 50 ülkede 500’ün üzerinde okul onun sistemini kullanıyormuş. Ama ünlü olmayla ilgili bazı sıkıntılar da çekmiş biri. Bunu yaptığı bir röportajda açıkça dile getirmiş. Van Damme ile arasında geçenleri aşağıdaki gibi anlatmış:
Bir derginin düzenlediği bir yarışmaydı, okuyucular seçti. Van Damme filan da vardı listede, yüzde 66 oyla ben kazandım. Ama bir dönem aramız pek iyi değildi. Çünkü ben onu kıskandım. Ben gerçek dövüşçüyüm o değil ama dünya çapında ünlü olan o! Aksanı da benim kadar iyi değil fakat ben onun ulaştığı noktaya ulaşamadım. Bunu da hazmedemedim. Yüzüne karşı, “Seni sevmiyorum” dedim. O da beni her gördüğü yerde kaçmaya başladı. Büyüdükçe adam oluyorsun ve daha önce yaptığın şeyleri saçma buluyorsun. Yaptığım cahillikti.
Çekimler ve Teknik
Filmdeki havadan çekimler, kullanılan filtre, renkler filmin hikayesi ve dinamiği ile kusursuz bir şekilde örtüşmiş. Filmin başında, yemek sahnesindeki yavaşlatılmış çekimde yapılan karakter analizleri sayesinde filme hızlı bir giriş yapmamız sağlanıyor. Ayrıca, film boyunca konuşan iç ses atmosferden bir an çıkmanıza izin vermiyor. Tabi olayın kısıtlı bir zaman içinde geçmek zorunda olması da seyir zevkinizi katlıyor.
Filmdeki göze batan iki şeyden biri araba patlama sahnesi diğeri ise silahlı çatışma sahneleri. Yakın dövüşler ne kadar kaliteliyse de silahlı çatışmalarda gerçeklik ne yazık ki düşüşe geçiyor.
Müzikler
Aksiyon filmlerindeki önemli enstrümanlardan biri de kuşkusuz müziklerdir. Pyramind Studios'un müzikleri nasıl hazırladığını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.
Bitirirken
Cüneyt Arkın gibi bir ustanın bu filmde biraz daha fazla sahnede görünmesini isterdim. Oğlu Ferit karakteri de filmde oldukça sahici; saf kötülüğü güzel yansıtıyor. Filmin sonunu gördüğünüzde devam filmi gelebilirmiş gibi hissediyorsunuz. Sanırım gişe sonuçları bu konuda belirleyici olacak. Umarım verilen emeklerin karşılığını alırlar.
Fragmanı izledim güzele benziyor. Böyle filmler çıktıkça belki bir hollywood olamayız ama kaliteli filmler çekebiliriz umudu oluyor.
YanıtlaSilEmin Boztepe gerçekten iyi oyunculuk çıkartmış. Keşke onu değerlendirsek. Bizim ülkemizde Cüneyt Arkın'dan başkası da onu keşfedemezdi bence. Ama o da çok geç keşfetmiş. Gerçi Cüneyt Arkın'ın keşfettiği bir diğer isim Hakkı abi ama onuda ilk keşfeden o değil.
YanıtlaSilFilm kendi türünde ilk filmdi. Karşılığını gişede ne yazık ki alamadı.
Sil